Koronavirüs salgını sürecinde tüm sektörlerde yaşanan ekonomik daralmadan tarım sektörü nispeten az etkilenirken, üretim ve ihracat rakamları artış gösterdi. Ancak, pandemi sonrası genişletilen tarım ihracat ağı, şimdi zirai ilaç tehlikesiyle karşı karşıya. Zirai ilaç fiyatlarının yükselmesiyle birlikte, merdiven altı üreticilerin sayısı arttı. Bu durumun, kullanılan ürünlerin ihracatta laboratuvar kontrollerine takılma ihtimalini artırdığı belirtiliyor.
ÇİFTÇİLER PARA KAZANAMIYOR
Tarımsal girdilerde yaşanan büyük fiyat artışları, çiftçileri zora sokuyor. Döviz dalgalanmaları ve koronavirüs sürecinin ardından, çiftçiler artan girdi maliyetleri nedeniyle ekonomik olarak zor günler geçiriyor. Çiftçiler, üretim maliyetlerini düşürmenin yolunu ararken, bu süreçte merdiven altı ürünlere yönelme eğilimleri de artış gösterdi. Antalya’daki üretimden kaçış hızla sürerken, çiftçilerin kaliteli yerine ucuz ve kalitesiz ürünlere yönelmesi dikkat çekiyor.
ZİRAİ İLAÇ BAYİLERİNDE SATIŞ ORANLARI DÜŞTÜ
Seralarda kullanılan bağlama ipleri, gübreler ve zararlılarla mücadelede kullanılan ilaçlar gibi tarımsal girdilerdeki fiyat artışları, çiftçileri zor durumda bırakıyor. Bu nedenle, zirai ilaç bayilerinin satış oranlarında önemli bir düşüş yaşanıyor. Üreticiler, kalitesiz ve ucuz ürünlere yönelirken, bu durum zirai ilaç bayilerinin işlerinde azalmaya neden oldu.
İHRACATI OLUMSUZ ETKİLEYEBİLİR
Antalya'da çiftçilerin merdiven altı zirai ilaçlara yönelmesi, tarım sektörü için alarm çanlarını çaldırıyor. Pestisit kalıntıları nedeniyle daha önce ihracatın yavaşladığı yaş sebze ve meyve ihracatçıları, aynı krizle karşılaşma riski taşıyor. Uzmanlar, ucuz ve kalitesiz zirai ilaçların sebze ve meyvelerde pestisite neden olduğunu belirtiyor. Antalya Toptancı Hali ya da tarlalardan yurt dışına gönderilen sebze ve meyvelerin sınır kapılarındaki tarım laboratuvarlarına takılma olasılığı yüksek. Yeni bir zirai ilaç kalıntısı krizinin yaşanmaması için, merdiven altı ilaç ve gübrelerin kullanılmaması gerektiği vurgulanıyor.
