Fener kaptanını neden mi kutluyorum?
Ama bir Galatasaraylı olarak beni fazlasıyla üzen başka olaylar yaşandı o gece.
Bir kısım Galatasaray taraftarı, Abdi İpekçi’de heyecan fırtınası halinde geçen maç biter bitmez Fenerbahçeli basketçileri bozuk para yağmuruna tuttular.
Bu bir rezillikti.
Galatasaraylılığa da, sportmenliğe de yakışmayan bir rezaletti bu...
Bununla da yetinmediler.
Maç sonrası kupa törenini iki saat boyunca engellediler. Bu arada bazı Fenerbahçe yöneticilerine sataştılar.
Ne yazık ki tören ancak tribünler boşaltıldıktan sonra yapılabildi.
Bütün bunlar utanç vericiydi.
Sporda yeri olmaması gereken çirkin manzaralardı.
Biliyorum, gecikmiş bir yazı bu. Geçen hafta sıcağı sıcağına yazılmalıydı.
Ama bu yazıyı yeniden güncelleştiren bir haber okudum dünkü Hürriyet’in spor sayfasında.
Gerçekten güzel bir haberdi.
Fenerbahçe Ülker’in başarılı oyuncusu ve kaptanı Ömer Onan, final serisinin dördüncü maçından sonra yaşanan olaylarla ilgili olarak demiş ki:
“Benim arzum, Galatasaraylılar plaketlerini almaya giderken onları alkışlamaktı. Onların da bizi, kupayı kaldırdığımız zaman alkışlamalarını çok isterdim. Böylece Türk halkına bir mesaj verirdik.”
Ömer Onan’ı kutluyorum.
Fair play kapısını araladı.
Keşke Abdi İpekçi’de yaşayabilseydik, onun bu söylediklerini...
Ne güzel olurdu.
Fenerbahçeli ve Galatasaraylı oyuncuların bir final maçı sonrası birbirlerini alkışlamaları, kutlamaları...
Bunu görebilecek miyiz?
Günün birinde eğer böyle bir sahneye tanıklık edebilirsek, sportmenlik ruhunun, centilmenliğin nihayet bizim kapımıza da geldiğine hükmedeceğiz.
Biliyorum bu kolay değil.
Eğitim düzeyinin, kültürel düzeyin yükselmesi gerekiyor.
Federasyonların, kulüplerin spora ve taraftarlığa bakış tarzlarının değişmesi gerekiyor.
Yasaların sıkı tutulması, gerçekten uygulanması, belki bir başka deyişle acımasızca uygulanması gerekiyor.
Son olarak da:
Ömer Onan örneklerinin çoğalması gerekiyor.
Elbette damardan bir Galatasaraylı olarak yüreğim ağzımda seyrettiğim o maçtan bizim takımın galip çıkmasını isterdim.
Maalesef olmadı.
Bu yıl işler bizim için, Galatasaray için hiç de iyi gitmedi.
Berbat bir yıl yaşadık.
N’apalım, kulüpler için böyle zamanlar olabiliyor.
Son söz:
Sporda, hele Galatasaray-Fenerbahçe rekabetinde ‘Ömer Onan örnekleri’nin çoğalmasını diliyorum.