Kürtler de insandır!!!



-Sınır ötesine geçip, cenazeler almalar…

-Üç günlük yas ilan etmeler…

-Bütün bir Güneydoğu’nun kepenk kapatmaları…

Bu verileri eksen aldıktan sonra uyaran bir final cümlesi:

-Bu defa işler çok farklı yöne doğru gidebilir!

Önemli gelişme olarak Kürt vatandaşlarımızın evlatlarına karşı son görevlerini yerine getirmek, cenaze namazlarını kılmak, kefenini açıp son kez yüzüne bakmak, istemeleri “anormal” karşılanıyor.

Ama habersiz bir baskın yedikleri her hallerinden belli olan 12 gerillanın hunharca öldürülmeleri “normal” bir şeymiş gibi üzerinden akıp geçiliveriyor.

Beyler, ağalar, yazarlar, çizerler, söyleşiciler, yorumcular, bir an için durun ve düşünün:

-Kürtler de insandır!

Bir başkan, bir kentin kaderini değiştiriyor

İzmir/Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, bir yerel yöneticinin neler yapabileceğini gösteren yolda ilerliyor.

Önce kimsenin adını sanını bile duymadığı bir dünya oluşumunu Ege sahilindeki küçük ilçeye taşıtı: Seferihisar Türkiye’nin ilk Cittaslow’u oldu. Türkçeye en iyi “sakin şehir” olarak çevrilebilen bu yapılanma, bir turizm kalkınma modeli oluşturarak ilerliyor.

Tunç Başkan, kendinden sonra Muğla/Akyaka, Sakarya/Taraklı, Çanakkle/Gökçeada, Aydın/Yenipazar ilçelerinin de Cittaslow zincirine katılması için referans oldu. Bu kentler de Haziran’da bu dünya markasına kavuşacaklar.

Sırada Ordu/Perşembe, Isparta/Yalvaç, Antalya/Kaş, Kırklareli/Vize ve Van/Gevaş bulunuyor. Onlar da bu Haziran’da aday kentliğe terfi edecekler.

***

Tunç Soyer, 2010’da bütün hemşerilerini bir araya topluyor.Hepsi ayrı dernekler halinde örgütlermiş olanları (Tokatlılar, Ahıskalılar, Kürtler, Yozgatlılar, Afyonlular ve Karadenizliler) çağırıp diyor ki:

-Sizler burada ‘yabancı’ gibi yaşıyorsunuz. Oysa sizler Seferihisarlısınız. Ama geldiğiniz yörelerin özelliklerini, folklorunu, mutfağını, giysilerini ortaya çıkartın hep birlikte görelim, tadalım, eğlenip halay çekelim!

Bu şenliğin adını da “Seferihisar Fuarı” koyuyor.

Başkanın aklında kalan en iz bırakan fotoğraf şu: Diyarbakırlı Kompresörcü Haydar, başında poşusuyla şenliğe gelirken ellerlinden tuttuğu iki erkek torunu da efe giysileri içinde etrafa fiyaka yapıyorlar.

Her gece bir grubun şarkıları, türküleri, söylenip yemekleri yeniliyor. Bundan daha güzel barış köprüsü olabilir mi?

Başkan, önceki gece Çiçek Pasajı’ndaki Sev İç Restoranda yaptığı basın sohbet toplantısında daha bir dolu güzel şey anlattı. Ama bunların en önemlileri çocuklarla ilgili…

Seferihisar’da Çocuk Danışma Meclisi var. Kentin geleceği üzerine son sözü çocuklar söyleyecekler. Şehir planlamacılarının yaptıkları düzenlemeler çocuklardan “olur” almazsa, Tunç Başkan da imza atmayacak!

Anlayacağınız yakın gelecekte belediyecilik “çoluk çocuk oyuncağı” olacak!

Ama önce Seferihisar’da…

Tıpkı Cittaslow’da olduğu gibi…





Katır Yolu

Safranbolu eski konutların nasıl bir değer olabileceği konusunda Türkiye’de zihinsel bir devrim yarattı. Artık restore edilmiş bir bölge görüldüğünde tek ölçü ortaya çıkıyor:

-Aynı Safranbolu gibi olmuş!

Safranbolu gelişme çizgisini sürdürüyor. Sadece kent içi konutların yenilmesiyle yetinilmiyor. Tarihi doku kırsal alanlarda da ortaya çıkartılıyor.

Safranbolu’nun yeni hediyesi: Katır Yolu rotası…

İZ TV’de Sırt Çantası’yla dağ-bayır, antik kent, volkan, akarsu, göl, mağara demeden her türlü doğal güzelliği izleyicileriyle paylaşan sessizce iyi işler yapmayı seven “doğa- tarih kültür savaşçısı” İsmail Şahinbaş, eski yıllarda kalmış bu rotayı da bulup ortaya çıkardı.

Safranbolu ile Eflani arasında yaklaşık 10 kilometrelik bu hayvanla yük taşımak için kullanılan yol, şimdi doğa yürüyüşleri için açıldı. Safranbolu Kaymakamı Gökhan Azcan’ın sahiplendiği “hayal gibi proje” kente yeni ufuklar açıyor.

1924 yılında Safranbolu-Eflani arasındaki bu yolu kullanarak geçimlerini sağlayan 600 civarında “katırcı-beygirci” olduğu Ticaret Odasının kayıtları arasında yer alıyor.

Tarihi Katır Yolu, doğa yürüyüşçülerini bekliyor.