MUHSİN BAŞKAN

kolay mı? Can bu kadar ucuz mu? Bazı ölümler acı veriyor insana, hüzne 
salıyor insanı.
Trafik kazası olur can gider, amenna! Kalp krizi gelir canı alır, amenna! 
Hastalanır insan ölür, hakka sual olunmaz. Oysa faili meçhul olursa, 
ölümü şüpheli bulunursa işte o zaman kahrolur insan. Hele bir de naaşı 
bulunmazsa - günümüze göre uzamışsa - akla binbir soru gelir takılır.
Keş Dağı’nda düşürdüler helikopteri, Kuru Dere’de kurutular ömrünü, 
Kanlıçukur’da defnettiler beyaz örtünün altına Muhsin Başkanı. Ağıt değil 
de nedir şimdi yağan kar! Kefen değil de nedir şimdi yağan kar?
 “Bir coşku var içimde bugün kıpır kıpır 
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum 
Gözlerim parke parke taş duvarlarda 
Açılıyor hayal pencerelerim 
Hafif bir rüzgâr gibi, süzülüyorum 
Kekik kokulu koyaklardan aşarak 
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor 
Bir çeşme başı arıyorum 
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp 
Mis gibi nane kokuları arasında 
Ruhumu dinlemek istiyorum” “Üşüyorum” diye yazmıştı. Oysa onun ölümüyle bütün ülke üşümüştü. Bu tür ölümler olmasın ülkemde, yürekler yanmasın. Eceli gelir insanın Azrail alır canı, kimsenin sesi çıkmaz. Ama birileri tetiklerse, birileri alet olursa, şaibeli olursa işte insan o zaman delirir, hazmedemez bu tür ölümleri.25 Mart 2009’du hakkın rahmetine kavuşalı… Sevenleri hala yaralı… Ömrü bir kış günü sona erdi. Belki de ölümünü görmüştü. Ve yazmıştı şiirini.Güvercinler ülkesinde vurdular onu. Ruhunu dinlemek istiyorum diyen Muhsin Başkanı beyaz örtüye sardılar. Siyah takımlılardı onlar, karanlık güçler! Kirliydiler, pistiler belki de hiçtiler. O yüzden bulunamadılar, bilinemediler.
25 Mart 2009’da Kahramanmaraş mitinginden Yozgat-Yerköy mitingine hareket etmek üzere içinde bulunduğu helikopter havalandıktan kısa bir süre sonra bilinmeyen bir sebepten dolayı düştü. Kazadan 48 saat sonra helikopterin enkazı ve Muhsin Yazıcıoğlu dâhil 6 kişinin naaşı arama ekipleri içerisinden 17 gönüllü civar köylüsü tarafından Sisne ve Kızılöz Köyleri arasındaki Keş Dağı Kuru Dere Kanlıçukur mevkiinde bulundu. Enkaz, 48 saat süren arama çalışmalarının yapıldığı bölgenin içerisinde değil 115 km uzağındaydı. 28 Mart 2009 tarihi ve saat 14.10’da BBP Genel Sekreteri Yalçın Topçu'nun yaptığı açıklamaya göre, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekiler vefat etmişlerdir.İşte 25 Mart bu kazada hayatını kaybeden 6 kişinin ölüm yıldönümü. Allah gani gani rahmet eylesin
.“Zikre dalmış her şey Güne gülümserken papatyalar

 Dualar gibi yükselir ümitlerim 

Güneşle kol kola kırlarda koşarak

 Siz peygamber çiçekleri toplarken 
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum 
Huzur dolu içimde 
Ben sonsuzluğu düşünüyorum 
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum 
Durun kapanmayın pencerelerim 
Güneşimi kapatmayın 
Beton çok soğuk, üşüyorum.” Muhsin Yazıcıoğlu'nun cenaze merasimi ölümünden 6 gün sonra 31 Mart 2009’da Kocatepe Camii'nde düzenlendi. TBMM'deki törende Yazıcıoğlu'nun Türk bayrağına sarılı naaşının üzeri çiçeklerle süslendi. Cenaze törenine yüz binlerce kişi katıldı. Vasiyeti üzerine cenazesi, Taceddin Dergâhına gömülmeyi vasiyet ettiği için bir bakanlar kurulu kararı çıkarılarak Mehmet Âkif Ersoy müzesi olarak kullanılan dergâhın bahçesine defnedildi. 
Güneşi kapatanlar dün de vardı, bugün de var, yarın da olacak. Ama bu ülke kimsenin karşısında eğilmeyecek, bükülmeyecek ve de yıkılmayacaktır. Toprağa düşenler boşuna düşmedi. Bu ülke dik duran, özü sözü bir olan, adam gibi adamları kara ya da toprağa defnetmez yüreğine defneder ve dualarıyla onları yâd eder. Mekânınız cennet olsun.