TBMM’de sosyalistlerin yeri


Barış ve Demokrasi Partisi çatısı altında toplandıktan sonra TBMM’de grup haline gelen bağımsız milletvekilleri için genel kurul salonunda yer sorunu çıkmış. Siyaset yelpazesinin en sol ucunda yer alan BDP ile en sağında bulunan MHP yan yana düşmüşler.

Bu durumu haberleştiren gazeteler 12 Eylül’ün hapishane düzenine gönderme yaparak şu başlığı atmışlar:

Karıştır barıştır!

***

12 Eylül’ün hiçbir operasyonu toplumsal karşılık bulamadı. Kimse diğeriyle karışıp barışıp kardeş olmadı. Sadece ülkücü cenahtakiler aynı koğuşlara kapatıldıkları devrimcilere bakarak kendilerine sordular:

-Ulan bunlar devleti yıkacaktı, biz de devleti savunuyorduk. Şimdi hep birlikte içerdeyiz. Bu ne iştir?

***

Her neyse, biz dönelim Meclis’teki solculara uygun bir oturma düzeni meselesine… Türkiye’de sosyalistler ilk kez 1965 genel seçimlerinde TBMM’ye girdiler. 1961’de kurulan Türkiye İşçi Partisi TİP, 1965 seçimlerinde yüzde 3 oy oranıyla 15 milletvekili çıkartmayı başardı. O zaman yürürlükte olan milli bakiye sistemi sandığa atılan tek oyu bile heba etmiyordu.

Sosyalistler ilk kez Meclis’e girdi, girmesine ama Ankara’ya geldikleri zaman ne görseler iyi?

Bundan sonrasını Çetin Altan anlatsın. 1971 yılında Bilgi Yayınevi’nden çıkan “Ben milletvekili iken…” adlı kitabında TİP milletvekilleri Meclis’teki ilk günlerinde şunları yaşamışlar:

“İlk gün grup odasına çıkınca önemli bir sorunla karşılaştık: Meclis genel kurul salonunda TİP grubuna yer ayrılmamıştı. Bazı arkadaşlar, “protesto edelim toplantıya katılmayalım” dediler.

Bazı arkadaşlar ise yine protesto olarak toplantı boyunca ayakta durmayı önerdiler.”

TİP milletvekilleri temaslar sonunda kendilerine Meclis’in arka taraflarında bürokratlar için kırmızı kordonla ayrılmış bölümde yer buluyorlar. O zamanın çoğunluğu Adalet Partililer ise bu kırmızı kordona kendi kültürel birikimleri çerçevesinde ideolojik bir yorumlama getiriyorlar:

-Adamlar komünist ya, oturdukları yeri bile kırmızı ile ayırmışlar!