Ya yanımdasın! Ya da Karşımda!

Size bu lafı söyleyen oldu mu hiç? Yalnız bazı laflar sadece sözel olarak veya direkt söylenerek dile getirilmez; başka cümleler, davranışlar da aynı kapıya çıkar.

 

Daha yeni bir e-posta aldım. E-postayı atan kişi yazdığım yazıların içeriğinden rahatsız olmuş, görüşlerimden hoşlanmamış. Kendi görüşlerine ters olduğum için de beni hükümet yalakası olmak ile suçlamış. Şimdi bu kişinin mantığı ile hareket edersek kendisi de muhalefet yalakasıdır. Öncelikle söylemek isterim ki bu tarz sözler sadece sözün sahibini küçültür, aşağılar ve o kişinin komikliğini, zavallılığını gösterir.

 

Hayat sadece tek bir felsefeden, yoldan ibaret değildir. 6 milyar insan demek 6 milyar farklı görüş, inanç demektir. Bunlar da biz insan soyunun zenginliğidir. Fakat bu durum yeri geldiğinde zararsız yeri geldiğin de zararlı da olmuyor değil. Bu zararın sebebi de bazı insanların karşı görüşe saygı duymaması, hoşgörülü davranmamasıdır. Adeta karşı görüşün yaşama hakkı yokmuş gibi bir ruh halinde karşı tarafa saldırılar söz konusu olduğunda “ırkçılık” dediğimiz kavram ortaya çıkmaktadır. Bunun ne denli çirkin ve kötü bir şey olduğunu anlatmama gerek yoktur.

 

İnsanların birlikte uyum halinde yaşamaları için birbirine saygı ve hoşgörü duygularına sahip olması şarttır. Kimse sizden biri olmayacaktır, siz de onlardan olmayacaksınız. Birbirine uyum, birbirini yok etme davranışından daha insani, daha doğru ve barışçıldır.

 

Herkesin görüşü kendini bağlar. Özellikle de siyasi konularda insanları suçlama, aşağılama yoluna girmeden önce üç kere düşünün. Karşınızda ki yalaka ise siz de yalakasınız, yandaş ise siz de yandaşsınız, aptal ise siz de aptalsınız, yanlış ise siz de yanlışsınız. Karşısınız da ki insanı ne ile itham ederseniz siz de öylesiniz!

 

Bu yüzden en iyisi ithamlarda bulunmak yerine kendini işine bakmaktır. Aynı, olgun ve aklıselim olan bir insanın yapacağı gibi…