Bir restoranla başlayan serüvende domino etkisi yaşandı. Dünyanın en hızlı büyüyen pizzacısı şu an 210 noktada hizmet veriyor. Hedef, 5 yılda 500 restoran ve dünya sıralamasında ikinciliğe yükselmek.
TÜRKİYE’DE kez ‘evlere ’ konseptini başlatan Domino’s Pizza Türkiye, 15 önce çıktığı yolda domino etkisiyle . Bundan 5 yıl önce dünyadaki sıralamasında 50’nci sırada alan Domino’s Türkiye bugün 7’nci sıraya yükselmiş durumda. yıl 60-70 restoran açmayı planlayan Domino’s Türkiye Müdürü Saranga, 5 restorana ulaşmış olmayı planladıklarını anlattı. Saranga, Türkiye’nin önündeki ülkeler arasında İngiltere, Hindistan, Kore, Avustralya, Meksika Japonya’nın yer aldığını 5 yıl sonunda ikinci ya da üçüncü sıraya yerleşmeyi hedeflediklerini söyledi. Gaziantep’te kurmaya hazırladıklarını anlatan Saranga ile Domino’s Türkiye’yi, hedeflerini ve ekonomiyi konuştuk.
15 yıl önce yola çıkan Domino’s Türkiye, dünya sıralamasında ‘en hızlı büyüyen pazar’ olarak seçildi...
Evet, Türkiye büyük gösterdi. Bu 50’nci yılını kutlayan Domino’s Pizza, 2010 yılında fast-food sektöründeki en büyümelerden Türkiye’de gerçekleştirdiğini açıkladı. yıl içinde Türkiye’de 30 restoran açan Domino’s Pizza, satışlardan sağlanan 41 oranındaki büyüme çekti. Domino’s Türkiye, 36 ilde 162 şubesinin yanı sıra Gebze, İzmir Ankara’daki fabrikalarıyla faaliyet gösteriyor. Domino’s Pizza’nın Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’dan Sorumlu Yardımcısı Kory Spiroff, yaptığı ziyaretinde Türkiye’nin dünya çapında bir başarı örneği olduğunu söylemişti. Türkiye, Domino’s Pizza International tarafından 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında üst üste ‘Dünyadaki En İyi Domino’s Pizza’ seçilerek ‘Gold Franny Award’ ödülüne de layık görüldü.
Evlere servis anlayışını gıda sektöründe başlatan da sizsiniz...
Biz 1996 pazara girdiğimizde Türkiye’de evlere anlayışı diye şey yoktu. Sadece konusundan söz etmiyorum. Hiç bir sektörde böyle bir uygulanmıyordu. ‘Evlere servis yapan iş tutar mı’ diye konuşulmuştu hatta. Sistemin başarısız olacağına dair söylentiler vardı. O zamandan bu zamana tarzı da çok değişti. üyeleri hep dışarıda, hem hem çalışıyor. alışkanlıkları da çok değişti, evlerde eskisi yenmiyor. Türkiye’nin önümüzdeki beş yıl içinde büyüme hızı açısından en büyük pazarlarından biri olacağını ediliyor. Romanya, Bulgaristan, Ukrayna Almanya gibi komşu ülkeler de bu gelişmeden etkilenerek franchise şubelerini açmaya başladı.
Bundan sonraki hedeflerinize ilişkin neler söylersiniz?
2010 ciromuz 150 milyon . Geçen Türkiye’de 12 milyon üzerinde yatırım yaptık. 2016 yılı hedeflerimiz arasında 70 milyon dolar yatırımla yılda 50-60 dükkan var. Türkiye’den beklentiler . Bundan 5 yıl önce biz sıralamasında 50’nci sırada alırken 7’nci sıraya yükseldik. yıl 60-70 restoran açmayı planlıyoruz. 5 restorana ulaşmış olmayı planlıyoruz. Aynı olduk, bir ülkeye girileceği zaman lojistik merkez olabiliyoruz. Bizim rakibimiz ülkeler İngiltere, Hindistan, Kore, Avustralya, Meksika Japonya önümüzde. Operasyonu yapan ülkeler yükseliyor. Biz de sıralamasında ya da üçüncü ülke oluruz 5 yıl diye hesaplıyoruz.
Bu hedefleri gerçekleştirmek için yatırım da yapacaksınız tabii...
Yatırımlarımız hep sürüyor aslında. Çeşitler, olma hep çalışıyoruz. Şimdi Gaziantep’te kuruyoruz. Koyduğumuz 5 senede restoran hedefimizi hayata geçirebilmek 80 milyon dolara yatırım yapacağız, 7 bin kişiyi işe alarak 10 bin çalışana ulaşacağız. binin üzerinde kişiye iş . Şu anda 36 ildeyiz. Gaziantep ve Adana’da da şubelerimiz var. Kebap şehirleri bizi sevdi. Oradaki işler gayet gidiyor. Kebap şehirlerinde pizza satılır mı diyorlar. Kebabın yeri başka pizzanın başka. Haftada bir kebap yiyen bir gün de pizza yiyor.
Online sipariş sistemini kullanıyorsunuz. İnternetten satış tuttu mu?
5 yıldır Avrupa Amerika’da da uygulanan ve büyük beğeni gören sistemi, 2010 ortalarında Türkiye’de de hayata geçirildi. sipariş takip sistemi sayesinde siparişin ne fırına girdiği, ne zaman dükkandan çıktığı müşteriye verilen sayesinde izlenebiliyor. Satışların 20’si üzerinden sağlanıyor. Ağırlıklı telefonla geliyor siparişler. bununla ilgili de hedefimiz var. 5 satışlarımızın yüzde 45’ini internetten sağlamış olmayı planlıyoruz. teknolojiye sahibiz. Verdiğiniz siparişinizin ne durumda olduğunu anlık takip edebiliyorsunuz, hatta pizzanızı yapan kişiye dahi gönderebiliyorsunuz.
Kriz dönemini nasıl geçirdiniz?
2001’de kriz oldu. Biz o dönemde franchise başladık, krizi değerlendirmeye çalıştık. Kira fiyatları düşmüştü, dükkanları yerlere taşıdık. İşsiz kalan insanlar oldu, bizden franchise aldılar. 2005 itibaren kadrosunu da güçlendirdik. Televizyon reklamlarına başladık, 2008 yılında ve bunun satışlarımıza 50 etkisi oldu. yıl yüzde 35-40 büyüdük. 5 yılda da dünyadaki en olarak ediyoruz. Bu yılın 9 ayında 50 restoran açtık.
Pizzalarınızı hazırlarken bölgeye göre seçim yapıyor musunuz?
Domino’s Pizza’nın karışımında bulunan ham mamullerin tamamı Türkiye’de üretiliyor. Markanın Türk üreticisine kendi lezzetinde hazırlattığı peynirden sosa, ete üretim zinciri var. Kayseri pastırmalı pizza yaptık mesela yere satıyoruz.
Aslan Saranga nasıl biri peki?
Genelde arkadaşlarıma yakınımdır. Bu nedenle eleştirildiğim de olur. odaklıyımdır. İnsanlara mentorluk yapmayı severim. En çok da yalan söyleyenlere ilişkilerinde politik davrananlara kızarım. O yapıdaki insanlarla da çalışmamaya gösteririm.
‘Un çuvallarının üzerinde başladık’
ÜNİVERSİTEYE giderken sektöründe hele de pizza işinde olmak aklımın ucundan geçmiyordu. Herkesin ailesinde olduğu benimkilerin de benden beklentisi kariyerimi ya da finans üzerine sürdürmemdi. Pizza işine gireceğimi öğrendiği annemin tepkisi “Tostçu mu olacaksın yani” şeklinde olmuşu. Üniversitede işletme okudum ardından da finans üzerine master yaptım. Benim de borsa ya bankacılık üzerine kariyer gibi planım vardı. Hatta mezun olduktan bir şirketinde birkaç iş tecrübem oldu. uluslararası metal satımı yapan bir şirkette çalışmaya başladım. Bu arada eski patronum ABD’den gelecek bir benden istedi. Yabancı yatırımcılar merkezlerini gezip yatırım için fizibilite yapacaklarmış. ‘Onlarla ilgilenir misin’ . Ben de yardımcı olmak adına onlara rehberlik yaptım. Sonra bir de baktım ki, işin finans kısmını takip ediyorum. O bugündür Domino’s’un hem ortağı hem de müdürüyüm. Şirketi kurup da markayı Türkiye’ye ilk getirdiğimizde şu an çalıştığımız binada mobilya dahi yoktu. Hatta un çuvallarının üzerinde işe başladık diyebilirim. Şirketin genel müdürüydüm pizza yapıyor, pizza pişiriyordum. Düşünsenize şubeniz var, genel müdürlük adına ne iş yapabilirsiniz ki.
Rüyaları gerçekleştiriyoruz çalışanlarımızdan Domino’s açarak patron olanlar var
önce mutfakta kesmiş ya da şoför çalışmış arkadaş, müdürü olma yolunda ilerliyor. diğeri lojistik müdürü olma yolunda. Motorcu olarak işe başlayan 6 çalışanımızın, franchise’ları oldu. Franchise alacak kişinin işini severek yapacağından emin olmamız lazım. İşinin başında olacak. Domino’s açmanın maliyeti 220 bin . 3 ay restoranda çalışarak eğitim alacak onun dışındaki kaynağı desteği de veriyoruz. Bu ürünün satılacağı gerekiyor o konuda da destek oluyoruz. , İstanbul ve Gebze’de olmak üzere 3 kurduk. Pizzalarda kullandığımız malzemeleri kendimiz üretiyoruz. 210 restoranta bunları dağıtıyor ve standardı bu şekilde sağlıyoruz.
15 yıl önce pizzayı sadece Etiler civarına satıyorduk şimdi her yerde şube açtık
Türkiye’de hâlâ 70’inin eve biliyoruz. Bu, bize sipariş pazarında büyük potansiyel olduğunu gösteriyor, biz de bu pazarın büyük bölümüne talibiz. İçinde bulunduğumuz ve restoran dediğimiz sektörün yüzde 10-15 büyüdüğünü görüyoruz. 2.5 milyar pazar büyüklüğü var. Önümüzdeki 5 yıl boyunca bu ivmede edeceğini düşünüyorum. Krizlerden etkileneceğini düşünmüyorum. Türk ekonomisiyle bizim sektörümüzün gelişimi paralel diye düşünüyorum. bu düzelmeseydi, insanlar da pizza alarak büyüme yaratmazdı. Bundan 15 yıl önce bir pizzayı üst gelir seviyesindeki yerlerde satabiliyorduk. Şimdi kesimden insan pizza alıyor. Bu da çok basit mantıkla ekonominin iyiye gittiğini gösteriyor.
Sipariş pizzayı bedavaya getirmek için asansörün kapısını açık bırakıyorlar
Dünyada en büyüyen Domino’s unvanı . Bizi rakiplerimizden ayıran özelliklerin başında kurduğumuz konsepti. Sistemimiz basit, kârlılığımız. Restoran işinde kullanılabilen olmak çok önemli. Pizza hamurlarımız, kendimiz yapıyoruz. Donmuş kullanmıyoruz. Siparişler en geç 30 müşteriye ulaştırılmış oluyor. 30 dakikayı geçerse pizzayı müşteriye ediyoruz. Bununla ilgili ilginç durumlar ortaya çıkıyor hatta. Pizzayı bedavaya getirmek için asansörün kapısını açık bırakan ya da servis elemanlarımızı kapıyı geç açarak bekletenler olabiliyor. hikayelerimiz de var. defasında asansörde kalan müşterimiz kimseye sesini duyuramayınca, durumdan kurtulmak için aklında olan telefonumuzdan bizi aramıştı. Binaya giden arkadaşlarımız, müşterimizin asansörden kurtulmasını sağlamış bir de sufle ikram etmişti.