Gençlerin bu gerçekleri öğrenmesi gerekiyor.
Büyük paraların olduğu her yerde adına 'mafya' denilen yeraltı örgütü mutlaka vardır. Çünkü onlar hiç çalışmadan çok kazanmayı ilke edinmiş ve bu uğurda ölmeyi-öldürmeyi göze almış kişilerdir. Tabii 20-30 yıl cezaevinde yatmayı da... Paranın kokusunu çok uzaklardan alırlar. Topa vurmasını biraz bilen milyon dolar istemekle kapı açıyorsa, yeraltı dünyasının 'delikanlı kabadayıları' da bu işe el atar... İşte bunları örgütleyen lacivert takım elbiseli üst düzey bürokratlar ve yanında binlerce kişi çalıştıran işadamlarına da 'mafya' denir. Mafya ile kabadayıları hep karıştırıyoruz...
Büyük paraların döndüğü her yerde adına 'kumar' denilen hastalık da mutlaka vardır. Hiç çalışmadan çok kazanmayı isteyen kişiler ya mafyanın kucağına otururlar ya da kumar masalarında zar atarlar. Kimisi cezaevlerinde sürünerek, kimisi de borç harç içinde bir belediye parkında ispirto içerken ölür.
Son on yıldır ise bu iki kardeş dünyanın, milyar dolarların döndüğü futbol topunun etrafında toplandığını görüyoruz. Gerçi çoğu cezaevlerinde ve kumar masalarında arkadaşlar. Milyonlarca dolarlık pastanın olduğu bir ortamda buluşmaları çok normal. Onlara iş yaptıran(!) kişiler de hep aynı. "Bakın burada tatlı paralar var. Biz uğraşamıyoruz, gelin hem bize yardımcı olun hem de komisyonlarınızı alın" diye davetiye gönderenleri çok yakından tanıyorsunuz.
Koskoca Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım neden mafya lideri olarak tanınıyor. Urfalı aşiret reisi Fatih Bucak ile alıp veremediği ne olabilir? Bir ara çok müthiş olayların yaşandığını duymuştum. Bu olayı en iyi eski bakan ve emniyet müdürü Sadettin Tantan biliyor.
Bir dönem üç hatta dört büyüklerin genel kurullarında en etkili kişi Alaattin Çakıcı'ydı. Herkes ona yalakalık yapıyordu. "En iyi arkadaşım" diye hava atıyordu. Hatta firarda olduğu günlerde... Çünkü Fenerbahçe'nin eski başkanlarından Emin Cankurtaran vurulmuştu. Gazeteci Hıncal Uluç da... Tabii ki Federasyon eski Başkanı Haluk Ulusoy, Çakıcı'nın bir dediğini iki etmezdi. Borsada çok büyük para batıran Sinan Engin'e Genç Milli Takım antrenörlüğü görevini kim sağladı sanıyorsunuz? Futbolcu Tanju Çolak beni bile tehdit etmişti. Meğerse vurulacakmışım da direkten dönmüşüm. Alaattin Ağabey'ine beni vurdurtacakmış. Aynı Tanju otomobil kaçakçılığı yapmaktan hapse girdi. Eline kelepçe vurulurken hüngür hüngür ağlıyordu. Acaba cezaevindeki ilk gecesinde yanında kim vardı? 'Reis' dediği ağabeylerini cezaevinde ziyaret ediyor mu? Şimdilerde futbolcuların özel yaşamlarını eleştiren TRT yorumcusu Sergen Yalçın'ın kumarhane borçlarını kim sildirirdi? Sedat Peker olmasa acaba başına neler gelirdi?
Beşiktaş'ın gerek Yeşilköy, gerekse Çilekli Tesisleri'ni kim işletir? O muhteşem lokallerden kulübe ne kadar para gelir? Ve oralarda ne yapılır? İnanın bir türlü çözemedim. Eminim 40 yıl önce o döküntü Şeref Stadı'nın (şimdi Çırağan Oteli) yanındaki pis havuzdan daha çok para gelirdi kulübe. Çünkü Sedat Kesen ve Coşkun Ergün daha idealist Beşiktaşlı idi. Efsane başkanlar Baba Hakkı Yeten ve Süleyman Seba'nın kulübe verecek milyon dolarları yoktu ama çok saygın insanlardı. Bugünkü dolar milyarderleri yanlarında çok sönük kalır.
Yarın olaya futbolcu penceresinden bakacağım. Her taşın altından çıkan eski ve yeni futbolcular...