Yazarımız sıddık Bey, fiyatların her gün sebepsizce artması karşısında boykot çağrısı yapanların sesi oldu.

Merhaba Sevgili Okuyucularım,
Bu boykot konusuna siz ne diyorsunuz, bilmiyorum ama ben kesinlikle doğru bulmuyorum. Bu birçok kişinin söylediği bir söz, ben ise bunu söylemiyorum tabii ki.

Maalesef, bu bizim ülkemizin gerçeği; bizim insanımız bu konuda sınıfta kalan bir toplum. Yıllarca haberleri izlerken, birçok ülkede insanların biraz zam karşısında bile ayaklandıklarını izledik ve bunun doğru bir hareket olduğunu, aslında böyle yapmak gerektiğini söyledik durduk, ama hiçbir zaman uygulamaya geçmedik.

Bizde durum nasıl, sizlere bir örnekle özetleyeyim: Vakti zamanında bir ülkede kral, halkın artık koyun gibi hareket ettiğini, hiçbir şeye tepki vermediğini düşünür. Böyle giderse bir savaşa filan katılsalar, destek bulamayacaklarını ve savaşı kaybedeceklerini düşünür. Vezir ile birlikte bir plan yaparlar. Planları şehrin merkezine küçük bir köprü yapmak olur; yani yaşadığımız şehir Alanya’yı düşünün, anıtın önüne meydana bir köprü ve herkesi buradan geçmeye zorlarlar.

Kral sorar: "Var mı bir kıpırdanma, bir serzeniş?" Maalesef yok. Sonra vites yükseltirler ve her geçenden bir miktar para almaya başlarlar. Yine, var mı bir kıpırdanma? Yok. İki katına çıkarırlar, yine yok. Bu defa daha da vites yükselterek köprü başına zebellah gibi birisini koyarlar ve her geçene iki tokat atmasını söylerler. Millet hem köprüden geçer, hem tokatı yer ama gıkını çıkarmaz.

Sonraki aşamada iki de tekme eklerler ve vezir, hışımla kral'ın yanına gelir: "Efendim, efendim." Kral anlamıştır durumu ve milletin serzenişini duymak için vezire döner, "Söyle vezir, halkım kendine geldi mi?" Vezir, "Evet kralım, halk ayaklandı. Bu şekilde çok sıra bekliyoruz, gecikiyoruz. Bazı yerler iki dayakçı olsun diyorlar," der.

İşte yine maalesef kelimesini kullanacağım, bizim halkımız da duyarsız davranır yıllardır. Ne olur, dışarıda içeceğin Türk kahvesini evinde içsen. Ne olur, yemeğini evinde yesen. Ne olur, üç alacağına bir alsan. Bir yerden sonra satışlar düşünce, kampanyalara mecbur başlayacak. Ama yok banane dersen bu yükseliş devam eder.

Bu işler silsile ile gider, misal, sabah haberlerinde beyaz etin fiyatı yine bir artmış ve kırmızı etle nerdeyse yarışır hale gelmiş diye. Sen restoranta gitmezsen satışları düşer, az mal alır, toptancı az satar, üretici az satar ve sonuç olarak bundan marketler bile etkilenir.

Satıcılarda birde şu var: Hemen "bu dışardan geliyor, malzeme dışardan geliyor, işte şu dışardan geliyor, bu dışardan geliyor" diyorlar. Sebep bir şekilde dövize gönderme yaparak haklı çıkmaya çalışıyorlar, halbuki gıda ve benzeri ürünler dövizden çok daha fazla artıyor.

Birde size bayramda şahit olduğum bir olayı kısaca anlatayım: Arkadaşıma gittim bayramlaşmaya ve çayın yanında lahana dolması ikram etti ve mutlaka yememi tavsiye etti. Nedenini sorunca olayı anlattı. Dün akşam gelirken manava gittim, evden istediler diye dolma yapacaklarmış. Manav abiye sordum ne kadar diye, 240 TL dedi. Şaşırdım, nasıl diye sorunca hemşerim yaklaşık dört kilo gelir deyince de kilosunu sordum, 60 TL dedi. Bende almadım. Eve yakın bir yerde olan manava gittim, orayı daha pahalı biliriz ama küçük bir tane alırım dedim ve gerçekten küçük bir tane aldım. Ne kadar diye sordum, abi iki kilo 50 TL yeter dedi, kilosu 25 TL 'imiş. Şimdi bu lahanada mı dışardan geldi.

Gelsin, benim ortaokulda bana soruyu bilemedim diye tokat atan matematik öğretmenin bu hesabı bana açıklasın. İşte sevgili okurlarım, ortalıkta inanılmaz derecede fırsatçılar türedi ve bizim bu fırsatçılara meydan vermemek için biraz keyfimizden feragat ederek ders vermemiz gerekiyor. Sonuçta fiyatlar düşerse, sizin cebinizdeki paralar artacak; bu toplumsal bir hareket olacak.

Bakınız, kısaca bir olay daha anlatayım: Geçen sene, resmi birisi yayladan dönerken yol kenarında fasulye görüyor, fiyat soruyor. 50 TL deyince, neyse diyor, evin yanındaki manavdan alırım diyor, gelince soruyor ve şaşırıyor. Çünkü fiyat 85 TL. Resmi kişi, tanınan birisi olduğu için, diyor: "Yahu yaylada 50 TL idi, burada nasıl 85 TL olur diyor ve aldığı cevap daha tırajikomik, “abi kendine ise 40 TL olur” der.

Düşünün kazıklanmayı bu artık ahlaksızlık boyutunda fırsatçılık. Eminim bunlar gibi daha birçok örnekler sizde de vardır. Desteklemeyenlerde bir sözüm var söylemeden geçmeyeceğim, siyasi görüşünüz ne olursa olsun destek verin çünkü bu bütün toplumu etkiliyor. Ben BOYKOTetmem, ben BUYKOTederim ve hükümet ekonomoik olarak zora düşer derseniz yanlış yoldasınız her koyun kendi bacağından asılır ama kokusu herkesi rahatsız eder, senide eder.

Sağlıcakla Kalın..