Yazarımız Sıddık Bey, bu yazısında sizler için devam eden Pankart savaşlarının yeni bölümünü değerlendirdi.
Merhaba sevgili okurlarım,
ALANYAFLİX'te Pankart Savaşları 2. Sezon başladı. Anladınız, değil mi? 31 Mart seçimlerine artık iyice az bir zaman kaldı ve adayların pankart savaşları hızlanarak devam ediyor.
Biliyorsunuz, 1. Sezonda adaylardan biri 5 adet asınca diğeri 10 adet asıyordu. Diğer aday 10 adet asınca da bir diğeri 20 adet asıyordu. Ara ara birbirlerinin, yani rakiplerinin afişlerini gece koparmak veya yırtmak için ekipler oluşturulmuştu ve tabii ki yerinden sökülenler için yenileme ekipleride vardı.
2. Sezonda ise aynı sistem devam ediyor, buna ek olarak, artık her sokağa, her eve, her işyerine, her binaya, her otele devasa pankartlar asmak revaçta. Hatta yol üzerinde dikkat ederseniz, dev tabelalar bile afişlerle kamufle edilmiş durumda. Yani otel mi sitemi belli değil tabela okunamadığı için.
Eğer bir aday bir mahalle, bir sokak veya bir bina tespit edip burada afiş yoksa hemen oraya asıyor ve köşeyi kapıyor. Ama o öyle sansın, o gecenin sabahına bir bakmışsınız hemen karşısına ya da yanına bir diğeri de asmış oluyor. Bitiyor mu? Bitmiyor. O günün akşamında diğer üçüncü afiş, diğer ikisini yanına asılmış oluyor. Buna örnek şehirin orta yerinde var, Şahin'in ofisinin olduğu yere Şahin'in afişini astığını gördük, bir gün sonra Yücel'in afişide diğer köşeye asılmıştı ve tabi ki birgün sonra ikisinin arasına Özçelik'te girmiş, bu şehrin göbeğinde olan, siz birde diğer sokakları düşünün.
Yani vatandaş bunları film izler gibi izliyor, macera ve heyecan dinmek bilmiyor. Bir tahmin yapalım, kim daha fazla asmış diye uğraşıyoruz ama mümkün değil. Bu afişlerin bir de slogan ayağı var tabii ki, her pankartın sütünde slogan yarışları da var. Bu seçimlerde daha çok üç aday üzerinde duruyoruz.
Nedeni, bu üç adayın daha çok paralarının olması ve çok harcamaları. Diğer partilerin zaten paraları bu kadar çok olmadığından böyle bir pankart savaşına girmeleri ve bu filmlerde rol almaları hatta figüran olmaları mümkün değil, çünkü film yüksek bütçeli bir film.
Dolayısıyla en çok gördüğümüz pankartlar üzerinde değerlendirmeler yapıyoruz. Evet, bu açıklamayı yaptıktan sonra sloganlar demiştik, herkes kendine göre bir slogan bulmuş ve afişler üzerinde bu sloganları kullanıyorlar.
Cumhur İttifakı adayı Yücel, "DAHASI VAR" sloganı ile yarışıyor, İyi Parti adayı Şahin, "HER ŞEY ALANYAMIZ İÇİN" sloganı ile yarışıyor, CHP adayı Özçelik ise "BİRLEŞ ALANYA" sloganı ile yarışıyor. Bizim burada dikkatimizi çeken ne Yücel’in sloganı ne de Şahin’in sloganı. Eee, o zaman geriye kaldı Özçelik’in sloganı.
Peki ne gariplik var? Bir gariplik yok. "Birleş Alanya" diyor ama Antalya Büyükşehir Adayı Böcek ile afişlerde yan yana geldiklerinde dikkat çekiyor. Birisi "Herkesin Başkanı" diyor, diğeri "Birleş Alanya" diyor. Kelime aynı anlamı taşımıyor mu zaten? Özçelik ekibi zahmete katlanmamak için mi? Slogan üretemediği için mi? Yoksa aynı anlama farklı anlam yüklemek için mi? Böyle yaptılar acaba?
Ne kadar çok soru işareti var, değil mi? İkisi de her kesimden oy alabilirler ise ama burada tekrar vurgulama istiyorum, her kesimden oy alabilirler ise kazanabileceklerinin farkında oldukları için muhtemelen bu sloganı kullandılar ve diğerinin bir ton açığını kullanarak kamufle olmuş gibi gözüküyor.
Ben mi yanlış anlıyorum diye düşündüm ama yok. Herkesin başkanı olması için birleşerek ona oy vermeleri gerekiyor, birleşmesi için de herkesin oy vermesi gerekiyor. Takıldım ben bu lafa, ne Yücel’in "Dahası Var" lafına takıldım, ne de Şahin’in "Her Şey Alanya’mız İçin" lafına. Ama "Birleş Alanya" lafına takıldım.
Aslında bu biraz da çaresizlik anlamına da geliyor. Çünkü Alanya'da hiç belediye başkanlığı alamamış olan CHP'nin tüm oyları almadan kazanma şansı yok. Antalya'da ise CHP'nin güçlü rakibi Tütüncü karşısında Millet İttifakı'nın diğer üyelerinin gelecek partisi, buna şimdi ayrı girse bile İyi Parti, Deva Partisi de dahil, DEM Parti'nin, Ata İttifakı'nın, Emek Özgürlük vs. hepsinin, özellikle de Süleymanlar Cemaati'nin oylarını da almak istediği için mi "Herkesin Başkanı" olmak istiyor?
Yoksa Alanya adayı Özçelik'te mi aynı düşünce de?
Yeter artık, kafamda deli sorular...
Kalın sağlıcakla…