Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, uzun bir süreden sonra ilk kez CNN-Türk’te iki saatlik bir canlı yayına çıkarak sıcak gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı. CNN-Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat’ın yönettiği “Ufuk Turu” programına Star gazetesinden meslektaşım Nasuhi Güngör ile birlikte katıldık.



“Görüşmeleri terör kesti”


Gündemdeki en sıcak konulardan biri MİT-PKK görüşmeleriydi. Bu görüşmelerden birine ait olan kayıtların yayımlanması gündemde önemli yer tuttu. Bir yandan gizli yürütülen görüşmelerin deşifre edilmesi ilişkin soru işaretleri, diğer yandan müzakerelerin neden kesildiği ve yeniden silahlı mücadele dönemine girildiğine ilişkin sorular gündemdeydi.

Davutoğlu’na “ne oldu da görüşmeler kesildi ve yeniden 90’ların havasına dörüldü” sorusunu yöneltiğimde, müzakereyi kesen faktörün PKK’nın teröre başvurması olduğu yanıtını verdi.

Davutoğlu, “hem terör hem müzakere olmaz” diyerek, süreci kesen eylemlerden örnekler verdi. Örneğin, “Bir taraftan görüşme yürütüyorsunuz ama adamlar bir taraftan ensesinden sokak ortasında asker, polis vuruyor! Bu şartlarda nasıl görüşme yürütülür? Teröre başvurulduğundea müzekere ortamı ortadan kalkar” diyerek, tepkisini dile getirdi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, devletin, terörün sonlandırılması, huzur ve güvenin sağlanması için her türlü teması yapmasının doğal olduğunu vurgularken, “ancak” kaydını düştü ve şöyle devam etti :

“Devletin şefkat eli vardır, kudret eli vardır. Her zaman şefkat eliyle oluylara yaklaşır ama gerekitğinde kudret elini de gösterir. Konuşmak isteyenle oturur konuşur. Ama güç gösterene güç gösterilir.”



“Tesadüf değildi”


Davutoğlu, “Türkiye ne zaman uluslararası başarılı bir çalışma yapsa mutlaka terör eylemleri yapılıyor” diyerek şu değerlendirmeyi de yaptı:

“Bu, tesadüf olamaz. Arkadaşlarımdan rica ettim. ‘Bizim Türkiye olarak başarılı uluslararası çalışmalarımızın tarihleri ile terör eylemlerinin tarihlerini bir karşılaştırın’ dedim. Tarihler bunun bir tesadüf olmadığını gösteriyor, MİT’in görüşmeleriyle ilgili kaydın gündeme sürülmesi de Başbakan Erdoğan’ın Arap Baharı vesilesiyle Mısır’a, Tunus’a, Libya’ya yaptığı başarılı geziyi gölgelemeye, gündemi değiştirmeye yönelik olabilir. Bakın Sarkozy ve Cameron bile nasıl rol kapmaya çalıştılar.”

Davutoğlu, devletin istihbarat kurumları aracıyla bilgi toplarken, bunu doğrudan yapabileceği temaslar kurmanın doğru bir yol olduğuna da işaret etti. MİT-PKK görüşmelerinde elbette Başbakan’ın talimatı olduğunu ancak bir siyasi sorumlu eliyle siyasi bir müzakerenin söz konusu olmadığını da vurguladı.



“Hakan Fidan görevini yaptı”

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a da sahip çıktı. “Hakan Bey elbette Başbakan’ın talimatını yerine getirmiştir. MİT, istihbarat ölçeğini değiştirmiştir, istihbaratı sadece PKK konusuyla sınırlı olmaktan çıkarmıştır” diyerek şöyle devam etti:

“Eğer Hakan Bey’in bu çalışması, istihbarat ölçeğini genişletmesi, birilerini rahatsız etmişse ve Hakan Bey’i yıpratmak için bu yola başvurulmuşsa, Başbakanımızın ifade ettiği gibi bir etkisi olmaz. Hakan bey görevini mükemmel olarak yerine getiren biridir.”



PKK’nın eyemleri

Davutoğlu’nun, görüşmelerin kesilmesine neden olduğunu söylediği PKK eylemlerinin seyri şöyle gelişti:

PKK, 13 Ağustos 2010’da eylemsizlik kararını uzattı. Ancak bu karardan hemen sonra 23 Ağustos’ta Hakkari’de İmam Aziz Tan öldürüldü.

Eylemsizlik kararı önce Mart’a, sonra 12 Haziran seçimine, sonra 15 Haziran’dan 15 Ağustos’a kadar uzatıldı.

24 Nisan 2011’de iki uzman çavuş Hakkari’de sokak ortasında öldürüldü.

4 Mayıs 2011’de Başbakanlık konvoyu Kastamonu’da saldırıya uğradı. 1 polis şehit edildi.

14 Mayıs 2011’de Silopi’de iki polis şehit oldu.

14 Temmuz 2011’de Silvan’da 13 asker pusuya düşürüldü ve şehit oldu.

9 Ağustos 2011’de Hakkari’de bir polis ensesinden vurularak şehit edildi.

12 Ağustos 2011’de Çukurca’da 8 asker mayın saldrısı sonucu şehit oldu.

PKK terörünün tırmanması üzerine Başbakan Tayyip Erdoğan, “Onların anladığı dilden konuşacağız, bizden artık iyi niyet beklemesinler” diyerek silahlı mücadeleyi önceleyen bir tutum aldı.



Bahçeli’nin sert tepkisi

MİT-PKK görüşmelerinin ortaya çıkmasından sonra CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “‘Niye görüştünüz’ demiyoruz, neden halka yalan söylediniz, diyerek” tepki verirken, MHP Lideri Devlet Bahçeli Oslo görüşmelerini “ihanet görüşmeleri” olarak niteledi. Bahçeli dün düzenlediği basın toplantısında sert bir dille Başbakan Erdoğan’a yüklenirken, görüşmelerin içeriğini de “kepazelik” olarak nitelendirdi.

Bahçeli’nin dünkü basın toplantısının da gösterdiği gibi MİT-PKK görüşmeleri Türkiye’nin gündeminde uzun süre önemli tartışmalara konu olacak.

- - - - -