Günümüz ekonomisin de sıkıntının herkes farkındadır,kimsenin ekonomik sıkıntı yok veya işler çok çok iyi dediği yok.Herkes bir yakınmanın elinde.

Piyasada ki bu ekonomik sıkıntının ilk uğradığı kişiler muhakkak ki çalışan ve emek veren işçilerdir.Bir firmanın ekonomik sıkıntı çektiği sırada masrafları azaltma eylemi ilk eylemidir.Bunun içinde yapacağı ilk eylem acil olan personel dışındakileri ücretsiz izne gönderme yani işten çıkarmadır.Hal böyle olunca da işsizlik kaçınılmazdır.Evet bu durumda iş arayanlar çok olur işsizliğin çok olmasından dolayı.

Ancak iş arayanların iş bulma istediği ne durumda veya bu işsizlikte iş buldum elimdeki işe sahip çıkayım doğru dürüst çalışayım düşüncesine ne kadar hakimler işte bahsetmek istediğimiz konu bu.

Geçenlerde 5-6 kişi oturduk akşam sohbeti yapıyoruz malum ramazan gecelerinde insanlar ya ibadete gider,ya ibadetten sonra kahveye gider yada bizim gibi kahvehane alışkanlığı olmayan birkaç kişide bir yerde otururlar geyik yaparlar.Böyle bir sohbet ortamıydı,işi gücü bıraktık devleti kurtarmaya çalışıyoruz,siyasileri çekiştiriyoruz derken laf döndü dolaştı ekonomik sıkıntıya ve işsizliğe geldi.Bir ara birisi ya işsizlik var ama insanlarda iş bulunca adam gibi çalışmıyorlar ki dedi ve ne kadar dertli insan varsa herkes bir şeyler anlatmaya başladı.

İşte sizlere bunlardan birkaç örnek aktarmak istiyorum.Öncelikle yeni nesilde iş adabı diye bir şey yok,birisi iş arıyorum diyor arkadaşa,arkadaşta benim diğer bir arkadaşım eleman arıyor istersen git görüş filanca yer diyor.kişi ben sizi yarın arar telefonunu alır görüşürüm diyor,arkadaşta diğer arkadaşını arayıp sana yarın birisini göndereceğim diyor ve 2 gün haber yok sonra kardeşini görüyor ve işe girdiğini öğreniyor,burada yapması gereken madem işe girdin ara ve ben işe girdim diye haber et.Diğeri yaptığı işe eleman alıyor ve yaptığı sadece öğlen 4 kişi için yemek yapmak ve çay vermek 1 ay çalışıyor ve tam ay dolunca bu kadar rahat çalışıyorken aniden benim karnım ağrıyor 20 gün kadar gelemem ama bu arada si birini bulursanız işe alın bu kısaca ben kaçtım demek,bir diğeri ofise sekreter alıyor önce ki eleman yeni girene diğer işler yanında bilgisayar ile yapılması gereken işleri anlatıyor ve 1 ay sonra babası işyeri açacak ayrılıyor,yenisi işe başlıyor oda yeni başlayana anlatıyor ve 15 gün sonra o da çocuğuna bakacak kimsesi yok ayrılıyor,yine bir diğeri evi ile işyeri arası 2.5 km ve yol çok uzunmuş ama arkadaşa iş buluver diyor arıyor arkadaşını muhasebe elamanı mesafe uzak diye görüşmeye bile gitmiyor.yine bir diğeri 8 aydır işsiz maaş düşündüğü rakamdan 100 tl az diye yok çalışmam diyor ama 8 aydır işsiz,bir diğeri pazarlamaya eleman alıyor eğitim veriliyor 2 gün çalışma sonrası ve sabah çıkıyor ,çıkış o çıkış firma evraklarıyla birlikte yok,işyeri sahibi gelecek diye bekliyor 1 hafta geçiyor yok bu arada telefonlara bakmıyor ve hala yok bu arada.

Evet bu şekilde örnekler uzayıp gidiyor habire,en kötüsü de devamlı değişen elemanlarda hem onlara iş öğreterek zaman harcıyorsun hem de sekreterlerde özellikle her defasında mail şifreleri filan değiştiriyorsun.işe girmeden önce kimse kendini sorgulamıyor ki bunlar oluyor.Çocuğuna bakacak kimse yoksa önce bakacak yer bul sonra  işe gir,karnın ağrıyacaksa ki bu numara ben bu işi yaparım yapamam diye sorgula önce kendini,baban işyeri açacaksa önceden babanla konuş filan filan.

Sonuç olarak işsizliğin çoğalması aşamasında bütün yükü ekonomik sıkıntıya değil de birazda kendimize yüklememiz gerekir gibi geldi bana bilmem size nasıl geldi.Kalın Sağlıcakla…

 

- - - -