Yazarımız Köyün Delisi yeni yazısında kanayan yara Filistin'e değindi.

İnsanların ençok merak ettikleri  bir muhattabına veya kendi kendilerine hep sordukları şeydir KIYAMET. 
Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (S.A.V) ençok sorulan soruların içerisinde de yine KIYAMET vardı. Hatta bir keresinde bir toplulukla sohbet ederken sahabelerden biri kıyametin ne zaman kopacağını sorması ile “Sorulan sorandan daha fazla bilgiye sahip değil” diye cevap vererek esasen kendisininde bu konuda malumat ehli olmadığını söylemiştir. Ama aynı sohbette cevabe rağmen ısrarla üç kere daha sorulunca “Her nefsin (Kişinin) ölümü kendi kıyametidir” diye cevap vererek esasen sadece o toplulukta bulunanlara değil Kıyamete kadar tüm insanlığa bu sorunun cevabını vermiştir.
Birde KIYAMET’i arzulayanlar vardır. Kıyametin gelmesi için Armagedon denen (çok büyük dünya savaşı) savaşı çıkarma çabasındalar. Ama onların anladığı kıyamet tüm kainatın yer ile yeksan olacağı değil bu savaştan sadece kendi ırklarının canlı kalıp kendi yeni dünyalarını kuracakları hayalindedirler.
Kur-an’ı Kerim de beni ençok sarsan Surelerin içindedir, Kıyamet suresi. Böyle insanı okurken alır uyanması için silkeler ya işte tamda bende öyle bir korku ile karışık duygu bırakır her duyduğum ve okuduğumda.Bu yazıdan sonra ilk önce biliyorsanız Ana dilinden bir kere sonra Meal ve tefsirine bir bakın derim. 
Surede de geçer Peygamberimizden de nakledilen KIYAMET alametleri vardır. Tüm söz sahibi olanlar bu nakledilen alametlerin küçük diye bahsedilenlerinin hepsinin çıktığını büyüklerin daha beklendiğini duyarız. 
Sahi neydi bu beklenen  alametler?
•    Cehaletin yaygınlaşması ve ilmin ortadan kalkması
•    İçkilerin yaygın hale gelmesi
•    Zinanın alenî hale gelmesi,
•    Köle kadının efendisini doğurması,
•    Çoban kimselerin zengin olarak bina yapmakta yarışması,
•    Servetin giderek çoğalması ve zekat verebilecek kimsenin bulunmaması,
•    Aynı dava için uğraşan iki büyük topluluğun birbirleriyle çatışması
•    Fitne kişilerin fazlalaşması ve adam öldürme olaylarının çoğalması,
•    Kadın nüfusunun elli erkeğe bir kadın düşecek şekilde çoğalması,
•    Müslümanların kıldan ayakkabı giyen, küçük gözlü ve geniş yüzlü insan gruplarıyla savaşması,
•    İnsanların hayatlarından bıkarak ölülere gıpta etmesi,
•    Allah'ın elçisi olduğunu iddia eden otuza yakın yalancı deccâlin türemesi,
•    Yeryüzünde Allah veya lâ ilâhe illallah diyen bir kimsenin kalmaması,
•    Gece ile gündüzün eşit hale gelmesi,
•    Ye'cûc ve Me'cûc Seddi'nin açılması,
•    (Suriye'de bulunan) Busrâ'daki develerin boyunlarını aydınlatacak bir ateşin Hicaz bölgesinden çıkması,
•    Depremlerin fazlalaşması,

•    Güneşin batıdan doğması, dâbbetü'l-arzın zuhur etmesi, doğuda, batıda ve Arap yarımadasında kara parçalarının batması

(Diyanet İşleri Başkanlığı CNN Türk açıklaması)

Ben Bu alametlerden sadece bir tanesine yoğunlaşmak istiyorum bugün. Güneşin Batıdan doğması. Ve en büyüklerinden olduğu söylenir aynı zamanda Kıyamet Suresinde de  Güneş ve Ay ile ilgili bir bölüm geçer. 

Aylardır Müslümanların ilk kıblesi Kudüsten Müslümanları yok etme projesi dahilinde soykırım yapılıyor. Soykırım yapan ülkenin tüm çevresi Kimliklerinde Müslüman yazan insanların yönettiği ülkelerken, dünyada ikimilyar Müslüman yaşadığı söylenirken bu bir avuç azgın nasıl kimden cesaret alırda bu insanlığa tecavüz eder. Bu yoketmeye çalıştığı insanların ataları değilmiydi bu insanlar bu katliam yaptıkları topraklara sokulmadıklarında Haçlıların elinden alıp onlarada yer gösteren. Bu insanların ataları değilmiydi Avrupada kendilerine zulmedilirken kaçıp geldiklerinde evlerinde misafir eden. Sahi nasıl böyle bir kine büründülerde geçmişi görmezden gelmeye başladılar.

Sahi kendine Müslüman diyen insanlar nasıl böyle şuursuz oldular. Oysa bırakın Müslüman olmasının İnsan hatta Hayvanata yapılan zulme sessiz kalmayan bir medeniyetin devamı değilmiydik.

Uyanalım hazırlıklarımızı yapalım “Güneş Batıdan “ doğmaya başlandı. Yüzde doksanı Müslümanım diyen bir milletin yaşayanları keyiflerinden hala ödün veremezken Amerikada- Avrupada gençler bu katliamı tutuklanmayı dayak yemeyi fişlenmeyi göze alıp protesto ediyor. Bizde hala Starbucks –Mc Donalds-Burger King önünde hala kuyruk oluşturuyoruz.Basit bir keyfi tepki bile veremiyoruz. 

Gözümüz aydın Güneşide Batıdan doğarken gördük. 

Haa birde bu soruyu Hoca Nasreddin’e sormuşlar, o da küçük kıyamet mi büyük kıyametmi demiş. Soranlar küçük nasıl olur büyük nasıl olur deyince Hanım ölürse Küçük kıyamet, ben ölürsem Büyük Kıyamet diye cevap vermiş. 

Kimse bu zulmün o alanla sınırlı kalacağı umudunu taşımasın onlar dünyada tekbir Müslüman kalmayıncaya kadar bu savaşlarını sürdürecekler.

Tabi bu sözlerim kendini müslüman olanlara dahil olanlardan sayanları bağlar.
Selam ve dua ile..