Hayatımın her döneminde, Demokrasiye inanmış ve güvenmiş olarak yaşadım ve her fikrimde de hep beyan ettim.
Sadece beyanla klmadım tavrımda bu mihvalde oldu. Yani birileri gibi ağzımdan deokrasiyi düşürmeyip seçim ardından “ Bu cahiller le aynı değerde oy kullanmaktan bıktım” demedim ima etmedim. Hatta depremden sonra o felaketi yaşayan insanların seçim tercihlerinden en vicdansız eleştirel yorum hakarettte bulmadım, bulunmamda.
31 Mart seçimlerini üç kısımda değerlendirmek ve irdelemek istiyorum. Seçimin birinci ayağı içinde yaşadığımız şehir olan Alanya’yı kapsıyor.
Tüm yorumcular bende dahil seçimin üç aday arasında ve kıyasıya rekabetle geçeceğini öngörüyor, her kesim kendi adayının bir adım önde olduğuna inanıyordu.
Daima sahada olduğum ve iyi bir gözlemleme yeteneğim olduğuna inandığım için ben İYİ parti adayı Mehmet ŞAHİN’in üçüncü olacağını tahmin etmiştim.
Bir ara Adem başkanın az farkla yarışı önde bitireceğimi tahmin etsem de sahada durdukça çok fazla kuşkularım artmıştı. Ama ne zaman kuşkulansam birilerine fikir sorsam yok Adem başkan kesin alır diyor benimde kafamı karıştırıyordu.
Ama hangi gence sorsam Osman abiye vereceğim diyor, eskiden beri MHP li olduğunu bildiklerim bile Osman başkana vereceğiz demiyor da Adem başkandan devamlı sıtemli konuşuyordu.
Yalan değil görevli olduğum okulda bir partinin okul sorumlusu genç sohbet ettiğimizde Osman abi ye vereceğim dediğinde bu iş bitmiş dedim. İddialı olduğunu iddia eden bir partinin okul sorumlusu o na vermiyorsa sıradan vatandaş nasıl verecekti. Bu sorumlu arkadaş o partinin yönetim kurulu üyesi idi de bu arada. Merak edenlere AK Partili değil.
Ben yazımın başında dediğim gibi, Vatandaşa herzaman güvendim .Onların terazisi bir dirhem bile şaşmaz. Yeri gelir şans verir yeri gelir güvenir destekler baktı rotadan şaşıyor bir uyarı verir baktı yola girmeye niyeti yok ipini çeker.Şimdi Alanya’seçim de vatandaş ne demek istedi
Adem başkan Kestel seçimi dahil hiçbir seçimde kendi icraatları ileseçim almadı ilk önce buradan başlayalım.
Siyaset sahnesine ilk çıkışı şöyle olmuştu. O dönem AK Parti ilçe başkanı Ali Taşer di 2004 yerel seçimi var ve Kestel kasabasından AK Parti den 7 tane belediye başkanı aday adayı vardı. Bu aday adayları arasından Kestelde kamuoyu yoklaması yapıldı, Halkın aday olursa seçeriz dediği isim Aday adayı olan Sabri TOS’ tu . Kasabada seviliyor o güne kadarda yeni kurulan partinin belde başkanlığını güzelde yapıyordu. Ama AK Parti başkanı aday olarak 4 sıradaki adayı Aliihsan GÖKÇE yi gösterince bugünün ve sonrasındaki 20 yıllık Alanya siyasetinin şekli değişmeye başlayacaktı. İlk etapta küsen Sabri TOS o dönem ticari ortağı olan daha yirmili yaşlardaki ortağını DYP den aday yaptırıp kendisi ile küskün olan dört adayı daha arkasına alıp ( Dört aday Rahmetli Ziya Görgün amca bağımsız girdi) tüm desteği ile AK Partini o dönem halka rağmen kararı ile başkan seçildi. İkinci Kestel dönemi zaten belediyenin son dönemi olduğu için tekrar seçilmesi zor olmamışken birden daha yirmili yaşlarda bu mesleğe atılan toy delikanlı çıraklık ve kalfalığını yaptığı beldesinden Alanya belediye başkanı adayı oldu. Karşısında ise Efsane diye nitelendirilen Hasan Sipahioğlu vardı. O nun handikapı ise son seçiminde Tabela diye adlandırılan bir partiden aday olmasına rağmen AK Parti ye tepki oyları ile başkan seçilmesinin ardından bir yıl geçmeden AK Parti saflarına katılmış kendisine oy verenlerin tepkisini almıştı, Seçmenin bu ruh haline AK Partinin yerelde ki hatalarının devamı Hüseyin GÜNEY yerine Hasan SİPAHİOĞLU nun yeniden aday göstermesi tuz biber ekmiş az bir farklada olsa AK Partiye tepki oyları ile seçilmişti. İkinci döneme girmeden önce 15 Temmuz hain darbe girişimi olmuş partisi MHP ile AK Parti beraber yol alma kararı almış bu mihvalde de Cumhurbaşkanı “Alanya adayımız Adem Murat YÜCEL2 dir “ diye elini kaldırınca şehirdeki tüm AK Parti seçmeni reislerinin tercihini sorgulamadan destek verince devasa bir fark ile ikinci Alanya dönemi başlamıştı. Sorun burda baş gösterdi Adem başkan bu oyun kendisinin kemil destek oyu olduğuna inanmış Kendi ortaklarının meclis üyeleri ile bile uzlaşı ve istişareden uzak beb yaptım olacak şeklinde bir politika izleyerek ortaklarını da zor duruma sokmuştu. Hatta oylarını aldıği AK Partiye o kadar başkan yardımcılıklarından bir tanesini bile vermemiş yine benim adamım dediklerini koymuştu.
Ne oldu kendi başkan yardımcıları kendine karşı partiden seçimde meclis üyesi adayı oldu. Kendi ktidarının gücü kendi gözlerini kamaştırdı.
Son dönemde ki bir şanssızlığı da Muhittin BÖCEK başkanla çalışması oldu, İlk döneminde ne kadar muhalefet etse de Menderes TÜREL Alanya ya iki adet Büyükşehir şantiyesi kurarak Tüm kırsal mahallelerin sorunlarını çözüyordu. Muhuttin başkan yeni yatırım yapmayı bırak mevcut şantiyeleri de kapatınca Alanya gibi yayla kültürü olan 102 mahallenin 60 a yakın yaylası bulunan bir yerde vatandaşın ihtiyacını vazifesi olmasada Adem başkana yük olmuş mevcut bütçesinden Büyükşehirin hizmet açığını kapatmaya çalışmıştır.
Cumhuriyet tarihinin çok partili döneminde hiç seçim kazanamamış CHP Alanya tabiri ile 40 deli ile barışık Bülent ARINÇ ın kuzeni Eski AK Parti yönetim kurulu üyesi Faruk ÖZÇELİK in kardeşi Osman Tarık ÖZÇELİK gibi saygın bir iş insanını aday gösterip, Turgut ÖZAL (CHP tabanı hiç hazzetmez ama) taktiği ile her kesimden oy alma potansiyelli bir aday ile zafere ulaşmışlardır.
CHP ve Osman başkan için bir fırsattır 74 yıllık çok partili dönemde ilkkez bu şansı veren Alanya halkına kendilerini ispat etme vakti gelmiştir.
Halk ise gerek yerelde gerek büyükşehirde gerekse genelde AK Partiye Halka rağmen halk adına iş olmaz kendinize çeki düzen verin demiş bu mesajıda en üst makamdan alınmıştır. Seçim gecesi mesajı aldığını gerekeni yapacağını bizzat sıcağı sıcağına Reisi Cumhur dile getirmişti.
Şimdi hizmet zamanı gelmiştir. Çok yazdım sayfalarca daha yazarım ama yeter bıktırmayayım.
Sağlıcakla kalın. Selam ve Dua ile