İşin özünde ahlaksız insan diye bir şey yoktur. Her bireyin kendi sınırları ile çizilmiş bir ahlak cetveli vardır; o doğrultuda gider gelirler. Ahlaksızlık olarak tabir ettiğimiz durum ise sadece karşımızdakinin bizim ahlak cetvelimizin çizdiği sınırları aşmasından kaynaklanan rahatsızlık hissidir. Bizde bunu, çizgiyi aşma derecesine göre ahlaksızlık veya düşük seviyeli olarak tabir ederiz. Fakat sonuçta ortada toplumun normlarına aykırı bir hareket söz konusudur ve hali ile hoşnutsuzluk vardır. Yani toplum o davranışı yanlış olarak kabul eder ve engellemek ister.

Birkaç haftadır seçim meydanlarında dile gelen konuşmaları takip ediyorum. Bir süre takip ettikten sonra kendimi bir partinin genel başkanı olarak hayal ettim. Seçim konuşmasında olsam ve ülkede bu tarz gelişmeler olsa ben bu şekilde konuşur, hareket eder miydim? Seçim için bu tarz yöntem belirler miydim? Kendime bunu yakıştırır mıydım? Tavsiyem sizde benim gibi duygudaşlık (yani empati) yapın ve kendi ahlak cetvelinize uyup uymadığını kontrol edin. Tuttuğunuz parti lideri dahi olsa siz o konuşmaları yapmazdım, yapamazdım diyor iseniz o zaman cevap ortadadır.

Ben burada şu partinin falanca lideri iyi adamdır, diğer partilerin adamları kötü adamdır…vs demeye çalışmıyorum. Konumuz da zaten bu değil. Bu yüzden rahatsızlığımı dile getirişimi bu şekilde sağa sola çekmez iseniz ana konuyu yakalayabileceğimizi düşünüyorum. Benim rahatsızlığım, duygudaşlık yaptıktan sonra parti liderlerinin söylemlerinin bazılarından rahatsızlık duymamdır. Genel başkanların düşük seviyeli diyebileceğim bir tavır içerisine girdiklerini rahatlıkla söyleyebilirim.

Siyasilerin birbirleri için kullandıkları kelimeler, hitaplar, ortaya bir iddia atıp bunu kanıtlamadan, buna gerek duymadan başka iddialar atıp yalan siyaset üzerinden yol almalar, sürekli olarak kimin nasıl başkan olduğunu vurgulamalar…vs seçim meydanlarında insanların görmek isteyeceği türden şeyler değil. Parti tabanları da liderlerini bu konuda uyarmaları gerekir. Çünkü onların konuşmalarına yön verenlerin başında bizler geliyoruz. Biz bu tarz konuşmalara tepki verir isek onlarda çekinip kendilerini düzeltirler.

CHP ve MHP’de çıkan kasetler ortada. Bunlar kesinlikle rahatsız edici ve toplumca hoş karşılanmayan durumlardır. Kimse çıkıp ta yaptığı ayıp karşısında “Yüzümüz gözümüz ak, utanılacak bir şeyimiz yok!” demesin. Yok hükümetçe, yok okyanuslar ötesinden komplo kuruldu bize diyerek de ayıplarını kapamaya çalışmasın. Komplo ya da değil, ortada gerçek bir olay söz konusudur değil mi? Evet, o zaman kimse başka suçlu aramasın.

Aynı şekilde hiç kimse de bu kasetleri siyasi rant uğruna kullanmamalı! Bu da ahlaksızca bir şeydir! Siyasetini yalanlar, iftiralar üzerine kurmak ne denli yanlış ise bu da o denli yanlıştır. Siyasiler birbirleri ile ağız dalaşı yapacaklarına geçmişte yaptıkları hizmetleri ve iktidar olduklarında yapacakları hizmetleri anlatsalar bence çok daha seviyeli bir seçim ortamı olur. Kirli siyaset yaparak bu ülkeye ve insanlara yarar sağlayamazlar; aksine zarardır. Siyasilerden beklentimiz seviyelerini düşürmeden, seviyeli bir seçim ortamında seçim çalışmalarını yürütmeleridir. Bu toplum seviyeli bir ortamı hak ediyor.