Devlet olmak nekadar zor olsada,Devlet olarak uzun yıllar kalmak daha da zordur.Eğer bir devlet kurma aşamasında iseniz veya daha önceden kurulmuş bir devletin başıda bulunuyorsanız o Devletin devamı için bazen sonu üzücü veya ilerden bakıldığında tepki çeken olaylarara imza atmanız gerekecektir.

İlerde sizi eleştirenler olacak hatta aşağılayacaklardır,ama siz sorumluluğunu taşıdığınız varlığın ömrünü bir gün uzatabildiniz ve daha da güçlenmesini sağladınızsa başarmışsınız demektir.

Bakın bir örnek vereyim,\"
“Ve her kimesneye ki evlâdımdan saltanat müyesser ola, karındaşların nizâm-ı âlem için katl etmek münasib görülüp ekser-i ulemâ dahi tecviz etmiştir. Onunla âmil olalar.”
Yukarda okuduğunuz sözler cihan hükümdarı Fatih Sultan Mehmed\'e aittir.Kısa çocuklarımdan hangisi iktidar olursa kardeşlerinden devlet için sakınca gördüğü (devleti bölmek için rekabet) Kardeşini öldürebilir.Cümlenin içinde de Genellik din alimler,nin oluru alındığı da belirtiliyor.

Şimdi bu konuya nerden geldik sorusunun cevabı,Son günlerde devamlı konuşulan Dersim olayları hakkında.Geçen yazımda da bu konu üzerine yazmıştım ama tartışma bitmeyince konuda kapanmıyor.

Bakın insani boyutunu tartışarsınız ama Fatih\'in bu kararından sonra Osmanlı devletinin Ömrünün uzadığı gerçeğini de gizleyemezsiniz.Yani bugünden bakıp 1938 deki Dersim olaylarını rahatlıkla eleştirebiliyoruz fakat 1980 lerin sonlarında başlayan PKK hareketini nekadar geciktirdiğide bir gerçektir.Eğer ilk Devlete başkaldırdıkları ve köy bastıklarında Atatürkün gösterdiği kararlılığı gösterseler o sivilce şimdiki gibi çıban olmadan yo kolacak tı.

Sayın Kılıçtaroğlu\'nu da anlıyorum.Bir Dersimli ve Alevi bir Kürt olarak bu olayları nasıl kınamaz diyorsunuz.Eğer devleti kınarsa Dedesinin ve ailesinden onlarca kişini öldürüldüğü devlete başkaldıranların içinde kendi akrabalarının olduğu ortaya çıkacaktır.Eeee Koltukta tatlıdır.

Başbakan da bunu  bildiği için gene bir CHP linin açtığı bu yolda yürümeye çalışıyor,Gönülden inanmadığı bir olayı bukadar dillendirdiği içinde kınama hakkımı kullanarak kınamak istiyorum.

Başbakanımız eğer gerçekten tarihe ışık tutmak istiyorsa başta devlete hiç başkaldırmamış insanların asıldığı İstiklal mahkemelerini açsın.İskilipli Atıf hoca gibi asılan masumların hesabi sorulsun.O Atıf hoca ki şapka devriminden üç yıl önce bir şapka ile ilgili risale yayınlamış o kanundan önce çıkan risalesi içişn kanundan sonra yargılanarak idam edilmiş,idam kararı verilirken ki üç ali\'lerden olan kel ali lakaplı hakim \'sanığın idamına,şahitlerin bilahere dinlenmesine\'karar cümlesi ile tarihe geçmiştir.

Bunun gibi onlarca dosya vardır,Ama daha geçen yazımda da dediğim gibi Geçmişle hesaplaşmak böyle olmaz içinde bulunduğumuz topluma bu tür davranışlar artı katmaz,Biz bundan sonra eğer o hata varsa tekrarlamamaya çalışmalı madurların yakınlarına maduriyetlerinin çözümü için yardım etmeliyiz.

Sırf inandığı güvendiği kişiler yaptı diye hiçbirzaman kabullenemeyeceği işler yapıldığındada yanında olanlar bakın bende Recep Tayyip ERDOĞAN\'a inanıyor seviyorum.Ama yanlış yapıncada olmadı kardeş diyebilme erdemide gösteriyorum.

Uzun lafın kısası,Bu topraklarda yaşayan herkez bilir ki devlete baş kaldırmanın cezası ölümdür.Yine bir sevdiğim sözle bitirmek isterim Yıl 1990 M.Ali Birand İtalyada Papayı  vuran M.Ali AĞCa ile hapisanede röportaj sırasında,\"Dünyanın gözü önünde en iyi korunan bir insanı öldürmeye çalışırken,Öldürülmekten korkmadınız mı?\"Cevap ibretlik ti,\"Ben oraya  O nu öldürmeye gittim.Öldürmesini bilen insan ölmesini de bilmeli\"

İşte bu bir eyleme gidiyor cezasını biliyor rağzı,
PEYGAMBERİMİZ DERKİ,

-EĞER BENİM DUYDUKLARIMI DUYSAYDINIZ, ÇOK AĞLAR AZ GÜLERDİNİZ. EY ASHABIM ATEŞE DAYANABİLECEĞİNİZ KADAR GÜNAH İŞLEYİN. VE CEHENNEMDEN ALLAH,A SIĞININ, DER.

Bu sözün üstüne söz söylenmez Allah\'a emanet olunuz