PKK'nın önü kesilmek isteniyorsa öncelikle dış güçler tarafından kullanıldığını çok iyi gözlemleyip ilk atılımı bunun üzerinde yoğunlaştırmak gerekir.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'un, Diyarbakır'da ki hain saldırıdan sonra yaptığı açıklamada, PKK'ya hiçbir zaman destek vermediklerini ve her zaman kınadıklarını iddia etti.
Ancak ABD'nin Irak'ı işgal ettikten sonra PKK ile yakın ilişkiler içinde olduğunu biliyoruz. Zaten Kuzey Irak'taki yapılanma ABD geldikten sonra farklı bir boyut kazandı. O yüzden ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'un PKK'yı desteklemedik sözleri hiç inandırıcı değildir.
Bunun yanında İsrail'in emekli Mossad ajanlarının devamlı Kandil'i ziyaret etmeleri de madalyonun öteki yüzüdür.
Mossad ve ClA ajanları bırakın Kandil’i Türkiye’de bile her türlü atı oynatıyorlar. Çünkü Bugün dünya da yaklaşık olarak 14 milyon “Musevi Yahudi” bulunmaktadır. Oysa dünyada Hıristiyan ve Müslüman görünümlü Yahudilerin resmi olmayan sayısı 41 milyondur. Bunda anlaşılan şudur. Ülkemizde ve dünyanın bir çok kritik ülkesinde makam almış çok iyi Türkçe veya diğer dilleri konuşan Müslüman ve Hıristiyan görünümlü Yahudi’lerden ülkemiz tamamıyla kurtulmadıkça ne açılım, ne sözleşmeli er, nede Özel Harekattan bir sonuç alınamaz.
Terörü bitirmek istiyorsak öncelikle içimizdeki İsrail ve ABD hayranı hainlerden kurtulmamız gerekiyor.
Terörün kandil ve Türkiye ayağından çok uluslararası desteğinin önü bir an önce kesilmelidir ki sonra yurt içinde neler yapılabileceğine karar verilebilsin.
Birçok önde gelen yazarların dile getirdiği gibi Sri Lanka ordusunun Tamil isyanını bitirme operasyonuna benzer bir operasyonunun Türkiye'de neden yapılmıyor gibi eleştirileri de yabana atılmamalıdır.
Çünkü bu terör artık sadece açılımla bitirilecek bir olay gibi görünmüyor. Yirmi yaşındaki gencecik fidanlarımız o vampirlerin karşısında ziyan oluyorlar.
Bu yüzden Özel Harekât Timlerinin bölgeye gönderilip PKK ile mücadele etmesi kararı çok yerindedir.
Ama yeniden dizayn edilen Özel Harekat Timi 90'lı yıllardaki gibi önü alınamaz bir derin yapıya bürünecekse ya bu işe hiç girişilmemelidir ya da kadrolar şimdiden özenle seçilmelidir.