Birçok kesim gençlerimizi sadece tüketen kesim olarak görmekte. Belki evet onlar tüketici ama aynı zamanda üreticiler. Onların tüketici yönünden daha çok üretici yönüne eğileceğimize maalesef çoğu kişi tüketici yönüne eğiliyor. Çünkü işlerine öyle geliyor. İnanılmaz bir pazar çünkü. Hatta geçenler de Harçlık Pazarı 2010 denen bir araştırma yapılmış. Yapılan araştırmaya göre; 80 milyar TL toplamda bir pazardan bahsediliyor. Bunların yaklaşık 20 milyar TL’si üniversite öğrencilerine yaklaşık 11 milyar TL’si lise öğrencilerine 50 milyar TL’si ise çalışan gençlere aitmiş. 4500 üniversiteli, liseli ve çalışan gençler arasında yapılmış bu çalışma.
Rakamlar hiçe sayılacak bir durumda değil. Aksine ciddiye alınması gereken rakamlar. Hatta daha da dikkat çekilmesi gereken husus ise gençlerin tükettikleri maddeler. Moda, cinsellik ve eğlence.
Şimdi olaya şöyle bakalım. Bu gençlerin tüketici değil de üretici yanı neydi? Yeni bir gelecek kurmaları. Bu ülkeyi yarınlara taşımaları. Geleceği oluşturmaları. Şimdi peki onların yaptığına bakın. Zamanlarını ne için harcadıklarına bakın. Moda, cinsellik ve eğlence. Bunu mu üretecekler? Türkiye yarınlarda moda, cinsellik ve eğlence konusunda mı Dünya’da kendini gösterecek?
Kimse de buna ses çıkarmıyor. Çünkü zaten moda, cinsellik ve eğlence sektörü Dünya çapında inanılmaz bir paya sahip. Kimse de altın yumurtlayan tavuğu kesmek istemiyor. Aman bana ne diyor. Birine bir şey satmakla sanki gelecek değişecek diyor. Ama o bir kişi bir kişi derken bir bakmışsınız arkasından kitleler geliyor. Gelmesiyle kalmıyor. Gelirken de birçok şeyi değiştiriyor. Ülkemizde dikkat edin. Ne yılbaşı hediyesi ne sevgililer günü olayları vardı. Şimdi sanki bir gelenek olmuş. Olmazsa olmaz. Emperyalist oyunlar bir bakmışsınız gelenek olmuş. Bunu bir de gelecek için düşünün.
Gelecekte demek ki hiçbir şekilde örf ve adetlerimiz kalmayacak. Zaten okumuyoruz. Bilgilenmiyoruz. Okusak, bilgilensek hiçbir diyeceğim olmaz. Bırakın çalıştılar dinlendiler. Eğlenmek hakları onlarında moda onlarında hakkı diyeceğim. Fakat durum ortada ne okuyoruz ne de bilgi alma bakımında bir caba sarf ediyoruz. Bilgi bakımından her şeyi yaptık mı Türkiye’yi ilerilere taşıdık mı aman bırakın eğlenin dökün kurtlarınızı.
Lakin görüyoruz manzarayı. Tarih bilgimiz bile cinsellik ve moda üzerine. Osmanlı’nın o en muhteşem dönemleri denince akla harem dairesi geliyor o da nasıl çarpıtılarak. İleride çocuğunuz size Kanuni’yi sorduğunda harem dairesini anlatırsınız artık bir savaş yerine. Dünya’ya hükmettik yerine haremi anlatırsınız.
Suç nerede peki veya kimde? Daha da önemlisi bu bir suç mu? Bazı kişilere göre değil ki seslerini çıkarmıyorlar.
Gençlerimiz tüketmek için değildir sadece üretmek için aynı zamanda. Üretsinler ki yarınlar olsun diyedir. Lakin onları sadece tüketen kesim olarak ele alırsan tükettikleri şey bir süre sonra ürünler değil biz olacağız, geleceğimiz olacak. Yarın denen bir şey olmayacak.
Çok geç olmadan bir müdahale olması lazım. Yoksa yarın olmayacak.