Adnan Menderes tekrar iktidara geliyor. Dinozorlar koruma altına alınıyor. Hitler İsrail’e savaş açıyor. Yanlış duymadınız. Tüm duyduklarınızı doğru duydunuz hep de gençlerimizden duydunuz. Biz gençlerimize güveniriz. Bu ülkeyi onlara emanet edecek isek onlara güvenmemiz lazım di mi?

 

Yazıklar olsun sizlere!

 

Defalarca yazdım, çizdim, karaladım, kendimce bari bunu yapın diye projeler geliştirdim, oturdum bari bunu okuyun diye saçma sapan tamamen popülarite malzemesi kitap yazdım. Yok, arkadaş bunlardan adam zor olur. Bari büyüklerimiz siz bir şey yapın ben gençlerin arasında iken onlara laf geçiremiyorum. Bari büyüklerimiz anahtar statülerinizi kullanarak bir şeyler yapın.

 

Yakup Sağlam’ı bilmeyen yoktur artık. Benim de zevkle takip ettiğim bir gazeteci arkadaş. Daha önce bir yazımda da bu arkadaştan bahsetmiştim ve bu arkadaştan bahsetmekten devam edeceğim. Onun kim olduğunu neler yaptığını daha önce anlattım. Zaten onun kim olduğunu anlatmak yerine yaptığı işi anlatmak daha anlamlı olur.

 

Bu sefer arkadaş gençlere Adnan Menderes iktidara geliyor, dinozorlar koruma altına alınıyor, Hitler İsrail’e savaş açıyor gibi sorular soruyor ve gençlerimizden altığı cevaplar yine utanç verici. Bu kadar da değil 'New York'taki Özgürlük Heykeli'nin Türkiye'den kaçırıldığı ortaya çıktı, değerlerimize sahip çıkamıyoruz, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?' sorusu da var. Tamam, Özgürlük Anıtı’nın Türkler ile bir bağlantısı var ama Türkiye ile değil Osmanlı ile bir bağlantısı var. Lakin bu bilgiyi çoğu kişi bilmez ben de tarih dergilerini karıştırır iken bulmuştum ama biz bunu bilmenize gerek var demiyoruz. Bilseniz güzel olur ama herkesin tarihe merakı olmaya bilir. Ey Türk İstikbalinin evladı, Özgürlük Anıtı Türkiye’den nasıl kaçırılmış olabilir? Artemis Tapınağı’nın ülkemizden nasıl götürüldüğünü sormuyoruz size çoğu kişinin bildiği Özgürlük Anıtı’nı soruyoruz.

 

Yakup Sağlam’ı ilk duyduğum da çok sevinmiştim. Yalnız değilim diye ama şimdilerde daha çok seviniyorum çünkü Yakup Sağlam işinden dolayı yaptığı işi daha çok kişiye duyurabiliyor. Matbu bir kere daha görsele yenik düştü ama olsun böle yenik düşsün yeter ki. Yeter ki birileri daha bu gençler için uğraşsın. Sırf Yakup Sağlam ile sınırlamayalım. Birçok kişi var duyulmamış. Bir şekilde onları da duyurmaya çalışıyorum gerek yazılarım da olsun gerek sözü geçen insanlarla konuşmalarım da olsun ama Yakup Sağlam görseli çok iyi kullandı. Hatta bilirsiniz Yılmaz Özdil köşesine taşıdı bir sürü televizyon kanalı haberlerine taşıdı. Görsel olmasının bu gibi faydaları var. Bu devirde görsel önemli ama matbu daha önemli olması gerekir . Çünkü okudukça insan gelişir. Evet, gözlemleyerekte gelişir ama okumak ayrıdır.

 

Çok gezen mi bilir çok okuyan mı? Mesela bu soru yıllarca tartışıldı. Şimdiler de ise çok seyreden mi bilir çok okuyan mı ya döndü olay. Çok film seyreden mi yoksa çok kitap okuyan mı? Bu tür sorular üremeye başladı.

 

Lakin görsel malzeme çok fazla tüketilmeye başladı. Bununda sebebini araştırdılar. Günümüz gençliğinin birçoğunun yapılan araştırmaya göre görsel yeteneği daha fazla ve daha çok görsel malzeme tüketme eğilimleri buradan geliyor. Gönül ister ki matbu malzeme tüketme eğilimleri daha fazla olsun ama Yakup Sağlam gibi insanları görünce bu tür şeyler tüketilecekse kabul derim. Bu gençler için uğraşılsın da bazı şeylere dikkat çekilsin de. Bizler yazmaya, çizmeye, karalamaya devam ederiz anladığımız iş bu çünkü lakin siz Yakup Sağlam gibi insanları takip edebilirsiniz hiç fark etmez. Yeter ki bilgilenin. Yeter ki bir şeylerin farkına varın.

 

Sonra gelir biri devlet için de devlet kurmayı demokrasi der!